Rate this item
(1 Vote)

YERLİ ÜRÜNÜN ÜLKE EKONOMİSİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ

 

Günümüzde gelişmiş ülkeler, özellikle teknolojik ürün ve satış potansiyeli olan ürün ve alanlara önem veriyor. Bu ürün ve hizmetlerin sektör bazlı potansiyellerini analiz edip üretimini gerçekleştirerek, dış ülkelere ürün ihraç etme konusunda oldukça başarılılar.

Otomasyon alanında her gün yeni bir gelişme yaşanıyor. Ürün ve hizmetler gün geçtikçe dijitalleşip, kolay kullanıma uygun hale getirilmektedir. Esasında bu düşüncenin temelleri, ülkemizde uzun yıllar önce atılmış ve Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte, ülkemiz kalkınma yolunda önemli ölçüde yol kat etmiştir.

Yerli ürün üretilmesi ve kullanılmasının temeli, ülkenin bağımsızlığının korunması için 1923 yılında İzmir İktisat Kongresi’nde atılmış ve sonrasında İstanbul Milli Sanayi Birliği’nin yerli mallar sergisinde, yerli üreticilerin ürünleri halka sunulmuştur. Hem otoriteler hem de halk bu durumu oldukça olumlu karşılamıştır.

Bu adım bir kıvılcım olmuş ve akabindeki gelişmeler neticesinde ülke genelinde tersane, şeker fabrikaları, uçak, mühimmat, dokuma, ipek, demir-çelik, şişe-cam fabrikaları ve elektrik santralleri açılmış ve de kısa süre içinde ülkenin büyük bir kısmı bu kalkınmayı benimseyerek desteklemiştir. Uzun yıllar, ülkemizde zamanın şartlarında üretilen ürünler hem yurt içi hem de yurt dışında büyük ilgi ve talep görmüştür.

 

 

 

Türkiye, Cumhuriyet döneminde 5 kıtada 135 ülkeye mal satmakta olan, ihracatın %90'ını sanayi ürünlerinin oluşturduğu ve bu ürünlerin yarıdan fazlasının ihracatını gelişmiş, zengin ülkelere yapan bir ülke konumuna gelmiştir.

O yıllarda yerli mallarına yapılan teşvik, uygulanan reklam kampanyaları ve örgütlü bilinçlenme etkilerini göstermiş, ülke ekonomisi %17 gibi bir büyüme göstermiştir. Ayrıca Türk Lirası’nın diğer para birimleri karşısında değeri dengelenmiştir (1 Amerikan Doları = 1.26 Türk Lirası 1934-1938). 1947 yılında ise İMF ve dünya bankasına üye olunmuş ve 1980 yılına kadar sabit döviz kuru uygulanarak ekonomide bu süre içinde denge sağlanmış ve yatırım teşvikleri artırılmıştır.

 

 

Ne yazık ki bu durum günümüzde varlığını koruyamamakta, özellikle enerjide %90 gibi oranlarda dışa bağımlı, verimli arazilerinde mahsul yetişmeyen, sanayisi zor durumda bir ülke haline gelmiştir.

Bir yandan ise artan teknolojik gelişmeler çerçevesinde, yerli yatırıma teşvik edilmesi gereken orta ve yüksek teknolojik ürünlerin ihracatı, ülke ekonomisine sağlayacağı katkı bir hayli fazladır. Örneğin savunma sanayinde insansız ve tahrip yeteneğine sahip hava araçları (İHA, SİHA) üretiminde yapılan başarılı girişim ve dünya ülkelerine yapılan ihracat, buna bir örnektir.

Yerli üretime yapılan her yatırım kalkınmaya destek olacaktır. Bizler Carbos Motors olarak üzerimize düşeni yapıp, ülkemize yıllardır ithal edilen tüp motor ürününün yerli üretimine, zorlu ekonomik koşullara rağmen başlamış bulunmaktayız.  Ülkemiz insanının konu ile alakalı duyarlılığını biliyoruz ve güveniyoruz.

CARBOS TÜP MOTOR   
Marketing Executive  

               

Read 823 times